fakir olmak

iclerinde benimde bulundugum,cebinde 50 lira olsa bile 8liralik sigara icip simdi pahalisini alirsam param biter bu bitince baska alamam dusuncesinde olan kisidir

genelde herkesin olduğu fakat çoğu kişinin göstermediği o nalet fark

yerde yemek yemek

soda ile çokoprens versinler diye kızılaya kan bağışı yaptıran durum. param yoktu napim...

yolda yarım içilen sigaraları yakmak

fazla para harcadığın günün ertesinde evden dışarı çıkmamaktır

arkadaşım bir keresinde yurt dışından eve ananas getirmişti. olm bu şey değil mi? eeem hani survivor'da bunu pala ile kırıyolar sert bişey. dedim "ahah olm senin dediğin hindistan cevizi. kononat :))" demişti.utanmıştım. fakirlik böyle bir şey.

insana bir cok şey öğretir mesela paylaşmayı,ekmekle bile mutlu olmayı, vs vs

mal ile mülk ile fakir olunmaz. neyleyeyim ben malı mülkü, gönül dergahım derdest ise... gönül zenginliğinden gayrısı fuzûli. .

yağmur altında otobüs beklerken arabalarıyla yoldan geçen kişiliksizlerin su sıçratarak ıslattığı kişi olmaktır.

fakirim biliyon

23 nisan etkinlikleri için sınıf öğretmenimiz bir dans grubu kurmuştu, beni de sevdiği için beni de almıştı gruba. bir hafta boyunca okulda dans provalarını yapmıştık, hoca hep en güzel benim yaptığımı söyleyip hareketlerin doğrusunu arkadaşlara göstermemi bile istiyordu. günler sonra dans kıyafetleri gelmişti okula, puantiyeli kırmızı beyaz bir etek, beyaz bir gömlek ve beyaz pisipisiler. hoca kıyafetler toplam 25 lira annelerinize söyleyin demişti. ben de o gün heyecanla koşa koşa eve gitmiştim anneme söylemiştim. annem de sanırım benim hevesimi kırmamak için tamam ben sorarım babana demişti ama bir yandan da elinde benim yırtık pantolonuma yama yapıyordu. babam ben o kadar parayı bir etekle bir gömleğe veremem diyerek kabul etmemişti, çok üzülmüştüm ama yine de tamam diyerek olgunlukla karşılamıştım, haliyle de katılamamıştım gösteriye. sonra 23 nisanda bizim grup dans etmek için sahneye çıktığında ben de okulun en uç köşesinde müzikle birlikte dans hareketlerini yapıyordum tek başıma. müzik bittiğinde bir tek annem alkışlamıştı beni, onlarıysa bütün izleyiciler. o zaman fakir olduğumuzu anlamıştım.

biz hep fakirdik elhamdülillah. ve haliyle ben ortanca çocuk olarak hep ablamın eskilerini giyerdim. bana ablamla birlikte bi gün ilk kez siyah mont aldilar. nasıl mutluyum.. tavana değicem.. neyse montun daha ilk haftası ben sobanın önünden geçerken onu yaktım sırtını sobaya sürmüsüm . i̇çindeki beyaz pamuk pırtlamış. o anki yıkımı anlatamam . pamuğu keçeli kalemle siyaha boyamıştım o efkarla. olmadı tabi.. neyse dertlendim şimdi.

ney olmak xjxjjxjz

çaya bisküvit batırıp yemek zenginler bilmez

bir şeyin planını yapıyorum mesela çadır alıyım, festivale gidiyim,bugün içelim, şehir şehir gezelim vs. sonuç hep fakir olduğumu idrak etmemle sonuçlanıyor. gidip gofret yiyim şimdi

ruhum fakir benim. garanti, finansbank ve ziraat olmak üzere 3 hesabım var. hepsini kontrol ettim 2600 lira para var. ayrıyetten 10.000 lira kredi kartı limiti. bir öğrenci için büyük para yani. canım 8 gündür deli gibi adana çekiyor. 3-4 porsiyon yiyecek kıvamdayım ama yiyemiyorum. çünkü param gidecek. o yüzden kyk'nın yağlı yemeklerine mahkumum. amına kodumun parası varlığı da yokluğu da dert.

22 senedir çekyatta yatıyorum.